Kayseri Ortopedi Doktoru - Prof.Dr. Fatih KARAASLAN

Masa Başı (Ofis) Hastalıkları

  • Ana Sayfa
  • Uzmanlık Alanlarımız
  • Masa Başı (Ofis) Hastalıkları
Masa Başı (Ofis) Hastalıkları

Masa Başı (Ofis) Hastalıkları

Hep aynı pozisyonda kalma, sürekli çalan ve cevap verilmek zorunda kalınan telefonlar, tekrarlayan hareketler, ekranlar, klavyeler, el bileği ve parmak eklemlerinde aşırı yüklenmeler, stres, taktir edilmeme, ortamın; ısı, ışık, nem ve konfor yönünden uygunsuzluğu, büroda çalışanları olumsuz etkiler pek çok sorunlara yol açar.

Ofis çalışmaları şu hastalıklara sebep olmaktadır;

Kas–iskelet sistemi; Kaslar kullanılmamaya bağlı zayıflamakta ve vücudun tüm yükleri iyi emmeden ve dengelenmeden kemik ve eklemlere binmektedir. Buna bağlı olarak sırt, bel ağrıları, boyun ve bel fıtıkları, öncelikle dizlerde olmak üzere kıkırdak aşınmaları sıktır. Sürekli klavye kullanmaya bağlı dirsek, önkol ve el bileğinde adale hastalıkları sıktır. İleri yaşlarda osteoporoz sıktır.

Kaslar kullanılmamaya bağlı zayıflamakta ve vücudun tüm yükleri iyi emmeden ve dengelenmeden kemik ve eklemlere binmektedir. Buna bağlı olarak sırt, bel ağrıları, boyun ve bel fıtıkları, öncelikle dizlerde olmak üzere kıkırdak aşınmaları sıktır. Sürekli klavye kullanmaya bağlı dirsek, önkol ve el bileğinde adale hastalıkları sıktır. İleri yaşlarda osteoporoz sıktır.

Dolaşım Sistemi; Sürekli stres yüksek tansiyon ve kalp damar hastalıklarında (kalp krizi gibi) en önemli sebeplerdendir. Ek olarak azalmış bedensel aktivite ve aşırı beslenme sonucu yüksek kolesterol seviyeleri gibi kan biyokimyası bozuklukları da kalp ve damar hastalıklarında çok önemlidir.

Sürekli stres yüksek tansiyon ve kalp damar hastalıklarında (kalp krizi gibi) en önemli sebeplerdendir. Ek olarak azalmış bedensel aktivite ve aşırı beslenme sonucu yüksek kolesterol seviyeleri gibi kan biyokimyası bozuklukları da kalp ve damar hastalıklarında çok önemlidir.

Psikoloji; Sürekli stres hali insanlarda depresyon, öfke, mutsuzluk, uyumsuzluk gibi sorunların ortaya çıkmasına sebep olur. Bu toplumsal ve ikili ilişkilerde ciddi sürtüşmelere sebep olur.

Sürekli stres hali insanlarda depresyon, öfke, mutsuzluk, uyumsuzluk gibi sorunların ortaya çıkmasına sebep olur. Bu toplumsal ve ikili ilişkilerde ciddi sürtüşmelere sebep olur.

Büro çalışması ayrıca gözden, mide barsak, mesane ve idrar yollarına kadar bir çok rahatsızlığa sebep olur.

Günümüzde çocuklar küçük yaşta bilgisayar ve klavyeli cihazlarla tanışmakta normalde oyunla ve fiziksel hareketlilikle geçmesi gereken değerli zamanları bilgisayar oyunları ve televizyon karşısında geçirmektedir.

Elimizdeki tıbbi imkanlar bu tip hastalıklardan kaynaklana ruhsal ve bedensel rahatsızlıkların tedavisinde maalesef çok başarılı değil. Bu sebeple insanlık yaratılışına uygun hayat stiline yeniden dönmelidir.
Bunun için; düzenli fiziksel aktivite, bioritme uygun çalışma, uyuma ve dinlenme, lifli beslenme, rafine gıdalardan ve katkı maddelerinden uzak durma, sosyal gruplara üye olma, çevresiyle ilişkilerini iyi tutma vs.

Ofis hastalıklarından korunmak için;

* Spor, fiziksel aktivite
* Ergonomik ofis dizaynları kullanmak,

İş yaşantısı dışında psikolojik deşarj sağlayan hobilere zaman ayırmak temel olarak yeterlidir.

Spor ne sağlar?

* Eklemlerde daha iyi bir uyum
* Güçlü bir adale yapısı, ve sağlıklı eklemler
* Hızlı çalışan bir metabolizma,
* Mekanik ve metabolik denge, kolesterol, kan şekeri, ürik asit
* Kuvvetli de dayanıklı kalp-akciğer sistemi,
* Güçlenmiş bağışıklık sistemi,
* Psikolojik deşarj,
* Kendine güven hissi
* Sosyal çevre

Sporun bir avantajı da hayati tehlikelere (genellikle) sahip olmadığından psikolojik olarakta rahatlama sağlamasıdır.

Nasıl spor yapılmalı?

Bu en öncelikle cevaplanması gereken sorudur. Gün boyunca ofis koşuşturmaları sanıldığının aksine asla sportif aktivite yerine geçmez. Ev hanımlarda çoğu zaman ev içi aktiviteleri spor olara kabül eder, halbuki sporun bir amacı da normalde kullanılmayan ve az kullanılan kasların çalıştırılması ve kaslar arasında denge sağlanmasıdır.

* Fiziksel ve sağlık durumunuza uygun bir dalda, uygun kıyafet ve ayakkabı ile,
* Haftada ortalama 3 gün (2-5 gün), en az 45 dakika,
* Yüklenme döneminde uygun nabız hızına ulaşabilecek şekilde,
* Sırasıyla, 10 dakika ısınma, tüm vücut germe egzersizi, düşük yoğunlukta alışma periyodu, tam yüklenme, soğuma periyodu, tüm vücut germe egzersizi şeklinde,
* Yeni başlayanlarda mutlaka bir antrenör eşliğinde doğru teknik ve uygun fiziksel-kardiyolojik kapasiteye ulaşılarak,
* Ve kendinizle yarışarak yapılmalıdır. Uygun nabız hızı kavramı insanların kalp performansları ve yaşa göre değişen nabız sayılarıdır. Sağlıklı kalbe sahip olan kişilerden 20 yaşlarda 160, 40 yaş civarında 145, 60 yaş civarında 120 nabız atım sayısına ulaşmaları etkili bir çalışma sağlar. Nabız 180-yaş formülünden hesaplanır.

 

 

Ergonomik ofis dizaynları;

Ergonomik ofis dizaynına ait bilgilerin bir tıp sitesinde yer alması aslında yersizdir. Burada günlük ofis aktiviteleri sırasında en sık probleme sebep olan bir kaç önlemden bahsedilecektir. Bu konuda kaynak bilgilere iç mimari sitelerinden ulaşabilir.

Bu konudaki temel önerilerimiz;

* Koltuğunuz belinizi kavramalı, yüksekliği ayarlanmalı arkalığı dik olmalı
* Masa yüksekliği boyunuza uygun olmalı,
* Bilgisayar kullanıyorsanız; monitör tam karşınızda ve göz hizasında, klavye dirsek seviyesinde ve ergonomik dizaynda olmalı,
* Ofis dolapları kolay erişilebilir olmalıdır. Ve sizler de bunları kullanıyor olmalısınız.
* Ortamın ışığı gözleri yormamalıdır
* Ofiste çalışırken; Dik oturun,
* Sağa sola tüm bedeninizle dönün,
* Her 15-30 dakikada bir ayağa kalkıp kısa bir yürüyüş yapın ve gerinin,
* Sürekli bilgisayar kullanıyorsanız önkol germe egzersizleri yapın,
* Olumlu düşünün

Ofis hastalıklarında Bel ve boyun ağrıları önemli bir yer tutmaktadır.

Bel Ağrılarında Risk Faktörleri ve Korunma Prensipleri

    * Hareketsiz iş ve hayat düzeni olanlar (Büro işi vb.)
* Ağır kaldıranlar, eğilme-bükülme ve dönme hareketini yanlış yapanlar.
* Uzun süreli araç kullananlar (Şoförler vb.)
* Doğuştan belinde kayma olanlar.
* Fazla kilolular, oburlar.
* Zayıf bel ve karın kasları olanlar.
* Çok ve sık doğum yapmış kadınlar
* Vücut mekaniği ve duruşu bozuk olanlar.
* Ortası çukurlaşmış yataklarda uyuyanlar.
* Hamileliğin son aylarında olanlar.
* Yüksek riskli sporlarla uğraşanlar (Halter, kürek vb.)
* Sigara içenler (Sigara disklerin beslenmesini bozar, sürekli öksürme)
* Ruhsal ve duygusal gerginlik yaşayanlar. (Stres, Depresyon)
* Kronik akciğer hastaları
* Uzun süreli kortikosteroid kullananlar
* Daha önce bel ağrısı geçirenler
* Daha önce bele yönelik operasyon geçirenler
* Boyun ve sırt ağrısı olanlar

 

 

 

BEL AĞRILARINDAN KORUNMA PRENSİPLERİ

Bel ağrılarını önlemek için öneriler:

1. Egsersiz ve beslenme:

    * Bel ağrısı yapmayan aerobik egzersizler yapın.
* Aşırı kilolardan kaçının, eğer varsa aşırı kilolarınızı verin.

2. Uyurken:

    * Yatınca şeklini değiştirmeyen bir yatak seçin.
* Yan yatarken sırtınıza binen baskıyı azaltmak için dizinizi bükün (diz probleminiz                                   varsa bu şekilde yatmak dizinizde kontraktürlere sebep olabilir)
* Sırtüstü yatarken dizlerin altına küçük bir yastık koyun (şayet bir diz hastalığınız yoksa).

3. Otururken:

* Sandalyenizin arkalığında belinizdeki normal kavsi koruyabilecek bir destek bulundurun.
* Masaya yakın oturun ayağınızı yerle temas ettirin.
* Araba kullanırken pedallara kolay ulaşabilecek şekilde oturun.
* Kalçanız ile dizlerinizi aynı seviyede tutun.

4. Ayakta Dururken ve Yürürken:

    * Uzun süre ayakta duracaksanız, sık sık ağırlığı bir bacaktan diğerine aktarın.
* Mutfakta uzun süre ayakta duracaksanız bir ayağınızın altına bir yükseklik koyun
* İşinizi kendinizi zorlamayacak bir yükseklik seviyesinde yapın.
* Dik durun.
* Ayaklardan birini alçak bir yere koyun.
* Bastığınız yerin sert zemin olmasına dikkat edin.
* Sportif, alçak topuklu ayakkabı giyin.
* Üç doğal kavsinizin hizasını bozmayın.
* Yürürken yük taşıyorsanız yükün hep aynı elinizde durmamasına dikkat edin. Her iki elde de yük varsa yükleri eşit olarak her iki ele verin.

5-Eğilirken, Yük Kaldırırken

* Profesyonel haltercilerin yaptığı gibi başınızı dik tutun, bel kavsinizi koruyun.
* Dizler ve kalçalarınızı kırarak eğilirseniz üç doğal kavsinizin hizasını korumuş olursunuz.
* Zeminin dengeli olmasına dikkat edin ve kaldıracağınız yüke yakın olun.
* Çömelin derin bir nefes alın ve nefesinizi tutarak (karın kaslarını bele destek olması için) yüke yapışın.
* Dönerken belinizi değil ayaklarınızı döndürün.
* Yükü göğsünüze yapıştırarak beldeki yükünüzü azaltın.
* Eğilerek değil çömelerek yükü yere koyun parmaklarınıza dikkat edin.

Ayaklarınızın arasını biraz açın ve yükü her iki ayağa eşit dağıtın. Kaldıracağınız ağır yük omuz hizasından daha yüksek ise sağlam bir taburenin üzerine çıkarak yükü alın.

Sağlıklı günler...